Sınırların Ötesinde Ortaçağ Sanatının Küresel Erişimi

Orta Yüzyıl, büyük kültürel değişiklik ve kültürler arası etkileşimin olduğu bir dönemdi. Bu, değişik kültürlerden muhtelif etkisinde bırakır yayınlayan çağın sanatına yansır. Ortaçağ sanatında internasyonal etkinin en dikkat cazibeli örneklerini şu alanlarda görebiliriz: Mimarlık Heykel Tablo Müzik Bu alanların her birinde değişik kültürlerden gelen sanatçılar birbirlerinin stillerini ve tekniklerini ödünç alarak varlıklı ve muhtelif bir sanatla alakalı töre yaratmışlardır. Ortaçağ mimarisinde internasyonal etkinin en çarpıcı örneklerinden biri Türkiye, İstanbul’daki Ayasofya’dır. Bu olağanüstü kilise 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinian tarafınca inşa edilmiştir. Bizans, Roma ve erken İslam mimari stillerinin bir birleşimidir. Ortaçağ heykelinde internasyonal etkinin bir öteki örneği Michelangelo’nun Pietà’sıdır. Bu heykel 15. yüzyılda yaratılmış ve şu anda Vatikan Şehri’nde sergilenmektedir. Meryem Ana’nın ölmüş oğlu İsa Mesih’in bedenini kucağında tuttuğunu göstermektedir. Pietà, İtalyan Rönesansı ve Gotik stillerinin bir birleşimidir. Fotoğraf alanında, internasyonal etkinin en meşhur örneklerinden biri Bayeux Gobleni’dir. Bu işlemeli kumaş 11. yüzyılda yaratılmış olup Normanların İngiltere’yi fethini tasvir […]

Sınırların Ötesinde Ortaçağ Sanatının Küresel Erişimi

Sınırların Ötesinde: Ortaçağ Sanatsal Hareketlerinin Uluslararası Etkisi

Orta Yüzyıl, büyük kültürel değişiklik ve kültürler arası etkileşimin olduğu bir dönemdi. Bu, değişik kültürlerden muhtelif etkisinde bırakır yayınlayan çağın sanatına yansır.

Ortaçağ sanatında internasyonal etkinin en dikkat cazibeli örneklerini şu alanlarda görebiliriz:

  • Mimarlık
  • Heykel
  • Tablo
  • Müzik

Bu alanların her birinde değişik kültürlerden gelen sanatçılar birbirlerinin stillerini ve tekniklerini ödünç alarak varlıklı ve muhtelif bir sanatla alakalı töre yaratmışlardır.

Ortaçağ mimarisinde internasyonal etkinin en çarpıcı örneklerinden biri Türkiye, İstanbul’daki Ayasofya’dır. Bu olağanüstü kilise 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinian tarafınca inşa edilmiştir. Bizans, Roma ve erken İslam mimari stillerinin bir birleşimidir.

Ortaçağ heykelinde internasyonal etkinin bir öteki örneği Michelangelo’nun Pietà’sıdır. Bu heykel 15. yüzyılda yaratılmış ve şu anda Vatikan Şehri’nde sergilenmektedir. Meryem Ana’nın ölmüş oğlu İsa Mesih’in bedenini kucağında tuttuğunu göstermektedir. Pietà, İtalyan Rönesansı ve Gotik stillerinin bir birleşimidir.

Fotoğraf alanında, internasyonal etkinin en meşhur örneklerinden biri Bayeux Gobleni’dir. Bu işlemeli kumaş 11. yüzyılda yaratılmış olup Normanların İngiltere’yi fethini tasvir eder. Bayeux Gobleni, Anglo-Sakson, Norman ve Fransız stillerinin bir füzyonudur.

En son, müzik alanında, en etken ortaçağ bestecilerinden biri Guillaume de Machaut’du. Machaut, 14. yüzyılda yaşamış bir Fransız besteciydi. Müziği Fransız, İtalyan ve İngiliz stillerinin bir füzyonuydu.

Ortaçağ sanat hareketlerinin internasyonal tesiri, çağın canlı ve yaratıcı ruhunun bir kanıtıdır. Sanatın sınırlar ya da kültürlerle sınırı olan olmadığını, sadece onları aşarak hakkaten yeni ve benzersiz bir şey yaratabileceğini hatırlatır.

Hususiyet Yanıt
Ortaçağ sanatı Ortaçağ sanatı, Avrupa tarihinin 5. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar olan zamanlarıdır.
Internasyonal tesir Ortaçağ’da değişik kültürler içinde sanatla alakalı düşünce ve teknik alışverişi.
Sanat içerikli hareketler Ortaçağ’da gelişen değişik sanat stilleri.
Kültürlerarası değişiklik Değişik kültürler içinde mal, düşünce ve insan alışverişi.
Küreselleşme Ulaşım ve iletişimdeki gelişmelerin de katkısıyla dünyanın giderek birbirine bağlı hale gelmesi.

Sınırların Ötesinde: Ortaçağ Sanatsal Hareketlerinin Uluslararası Etkisi

II. Ortaçağ Sanatının Özellikleri

Ortaçağ sanatı, oldukça muhtelif yoldam ve teknikleri kapsayan muhtelif ve kompleks bir alandır. Sadece, bir çok ortaçağ sanatında ortak olan bir takım hususiyet vardır, bunlar içinde şunlar bulunur:

  • Dini temalara odaklanma
  • Sembolizm ve alegorinin kullanması
  • Temsile yönelik stilize ve çoğu zaman soyut bir yaklaşım
  • Özgünlükten ziyade zanaatkarlığa öncelik verilmesi

Bu özellikler, ortaçağ camiasının dini ve kültürel değerlerinin yanı sıra, o dönemde sanatçıların erişebildiği sınırı olan teknik kaynakları da yansıtır. Sadece, ortaçağ sanatına bugün de hayranlıkla izlenen benzersiz ve ayırt edici bir karakter de kazandırırlar.

III. Ortaçağ Sanatının Türleri

Ortaçağ sanatı, kullanılan malzemelere, tasvir edilen mevzuya ve sanat eserinin tarzına bakılırsa muhtelif türlere ayrılabilir. En yaygın ortaçağ sanatı türlerinden bazıları şunlardır:

  • Hz. İsa’nın yaşamı, Meryem Ana ve azizler şeklinde dini konuların tasvir edilmiş olduğu dini sanat.
  • Kralların ve soyluların sarayları için üretilen saray sanatı.
  • Ortaçağ’da büyüyen metropoller için üretilen kentsel sanat.
  • Halk sanatı, bayağı insanların kendi kullanımları için ürettikleri sanattır.
  • Mobilya, kıyafet ve mücevher şeklinde nesneleri süslemek için kullanılan dekoratif sanat.
İlgili Gönderiler  İmparatorluk Fildişi Bizans Eserlerindeki Karmaşık Oymalar Hakkında Kısa Bir Bilgi

Bu ortaçağ sanatı türlerinin her biri kendine has özelliklere ve stile haizdir. Dini sanat çoğu zaman altın varak ve parlak renkler kullanımıyla karakterize edilirken, saray sanatı çoğu zaman daha resmi ve zariftir. Kentsel sanat çoğu zaman daha realist ve doğalcıdır, halk sanatı ise çoğu zaman daha anlatım edici ve kişiseldir. Dekoratif sanat çoğu zaman fazlaca stilize ve süsleyicidir.

Ortaçağ sanatının değişik türleri, Ortaçağ’ın muhtelif kültürlerini ve toplumlarını yansıtır. Ek olarak, onları yaratan insanların inançlarına, değerlerine ve özlemlerine dair bir perspektif sağlarlar.

Sınırların Ötesinde: Ortaçağ Sanatsal Hareketlerinin Uluslararası Etkisi

IV. Ortaçağ Sanatının Sanatçıları

Orta Yüzyıl sanatçıları muhtelif kültürlerden ve geçmişlerden geliyordu. Fotoğraf, heykel, mimari ve el yazması tezhipleri de dahil olmak suretiyle oldukça muhtelif medyada çalıştılar. En meşhur orta yüzyıl sanatçılarından bazıları şunlardır:

* Giotto di Bondone (İtalya)
* Jan van Eyck (Hollanda)
* El Greco (İspanya)
* Michelangelo (İtalya)
* Leonardo da Vinci (İtalya)
* Albrecht Dürer (Almanya)
* Hans Holbein Genç (Almanya)
* Yaşlı Pieter Bruegel (Belçika)
* Rembrandt van Rijn (Hollanda)

Sınırların Ötesinde: Ortaçağ Sanatsal Hareketlerinin Uluslararası Etkisi

V. Avrupa’da Ortaçağ Sanatı

Orta Yüzyıl süresince Avrupa, her biri bölgenin benzersiz kültürel ve dini geleneklerini yansıtan oldukça muhtelif sanatla alakalı stillere ev sahipliği yapıyordu. Avrupa’daki en mühim ortaçağ sanatla alakalı hareketlerinden bazıları şunlardır:

  • 10. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar gelişen Romanesk seçimi, ağır kemerlerin, kalınca duvarların ve mütevazi geometrik tasarımların kullanımıyla karakterize ediliyordu.
  • 12. yüzyılda ortaya çıkan ve 13. ve 14. yüzyıllarda zirveye ulaşan Gotik üslup; yüksek kemerleri, nervürlü tonozları ve süslü vitray pencereleriyle dikkat çekiyordu.
  • 14. yüzyılda İtalya’da başlayıp 15. yüzyılda Avrupa’nın öteki bölgelerine yayılan Rönesans seçimi, insan oranlarına, gerçekçiliğe ve klasik esintilere verdiği önemle öne çıkıyordu.
  • 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar tesirini sürdüren Barok üslubu, acıklı kontrastların, abartılı formların ve varlıklı süslemelerin kullanımıyla öne menfaat.
  • 18. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan ve 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa’nın öteki bölgelerine yayılan Rokoko seçimi, kıvrımların keyifli kullanması, aleni renkler ve zarif süslemelerle karakterize edilir.

Bunlar, Orta Yüzyıl’da Avrupa’da gelişen birçok sanatla alakalı hareketten yalnız birkaçıdır. Her hareket kendi tarzında benzersizdi, sadece tamamı Avrupa’nın varlıklı ve muhtelif sanatla alakalı mirasına katkıda bulunmuş oldu.

Sınırların Ötesinde: Ortaçağ Sanatsal Hareketlerinin Uluslararası Etkisi

VI. Asya’da Ortaçağ Sanatı

Orta Yüzyıl süresince Asya, Çin, Hint, İslam ve Kore sanatı da dahil olmak suretiyle oldukça muhtelif sanatla alakalı geleneklere ev sahipliği yapıyordu. Bu gelenekler birbirlerinden ve bölgede yolculuk eden göçebe halkların kültürlerinden etkilenmişti.

Orta Yüzyıl’daki Çin sanatı, kaligrafi, mürekkep boyama ve görünüm resmi kullanımıyla karakterize edildi. Bu dönemdeki Hint sanatı, Budizm ve Hinduizm’den etkilenmişti ve çoğunlukla tanrıların ve dini hikayelerin resimlerini içeriyordu. İslam sanatı, geometrik desenler ve kaligrafi kullanımıyla karakterize edildi ve çoğunlukla nebat ve hayvan resimleri içeriyordu. Bu dönemdeki Kore sanatı, Çin sanatından etkilenmişti ve çoğunlukla görünüm ve hayvan resimleri içeriyordu.

İlgili Gönderiler  Nature Unveiled Realizmin Doğal Dünyaya Yolculuğu

Bu değişik sanatla alakalı geleneklerin etkileşimi, bir takım benzersiz ve ayırt edici sanat stilinin gelişmesine yol açtı. Mesela, İpek Yolu, Çin’i Orta Şark’ya bağlayan mühim bir tecim rotasıydı ve bu iki bölge içinde düşünce ve sanatla alakalı stillerin alışverişine imkan sağlamış oldu. Bu düşünce alışverişi, Çin, Hint ve Orta Şark sanatının unsurlarını birleştiren “İslam sanatı” olarak malum yeni bir sanat stilinin gelişmesine yol açtı.

Değişik sanatla alakalı geleneklerin etkileşimi ek olarak bir takım yeni sanatla alakalı tekniğin geliştirilmesine yol açtı. Mesela, Çin’de kağıdın icadı, mürekkep resmi ve görünüm resmi şeklinde yeni fotoğraf biçimlerinin geliştirilmesine yol açtı. Çin’de barutun icadı da pişmiş toprak figürinler şeklinde yeni heykel biçimlerinin geliştirilmesine yol açtı.

Asya’daki Orta Yüzyıl sanatı, bölgenin varlıklı kültürel çeşitliliğinin bir kanıtıdır. Değişik geleneklerin ve etkilerin bir karışımıdır ve İpek Yolu süresince gerçekleşen fikirlerin ve malların devamlı değişimini yansıtır.

VII. Afrika’da Ortaçağ Sanatı

Orta Yüzyıl’daki Afrika sanatı, kıtanın muhtelif kültürlerini ve geleneklerini yansıtan oldukça muhtelif stiller ve tekniklerle karakterize edildi. Orta Yüzyıl Afrika sanatının en dikkat cazibeli örneklerinden bazıları şunlardır:

* MÖ 1. yüzyıla kadar uzanan son aşama stilize pişmiş toprak heykeller üreten Nijerya’nın Nok kültürü.
* Nijerya’nın Ife kültürü, hükümdarların ve tanrıların naturel bronz heykellerini üretmiştir.
* Nijerya’nın Benin Krallığı, özenle oyulmuş fildişi kabartmalar ve bronz heykeller üretti.
* Geometrik desenlerle süslü olağanüstü camiler ve saraylar inşa eden Mali İmparatorluğu.
* Güzel tekstil ürünleri ve seramikler üreten Songhay İmparatorluğu.
* Etkisi altına alan ahşap oymaları ve metal işçiliği üreten Kongo Krallığı.

Orta Yüzyıl’daki Afrika sanatı yalnızca kıtanın varlıklı kültürel mirasının bir yansıması değildi, hem de tecim ve diplomaside de mühim bir rol oynadı. Birçok Afrika sanat eseri Avrupa ve Asya’ya ihraç edildi ve burada koleksiyoncular ve yöneticiler tarafınca oldukça kıymetli görüldü. Afrika sanatı ek olarak İslam dünyası ve Avrupa şeklinde dünyanın öteki bölgelerindeki sanatla alakalı stillerin gelişimini de etkiledi.

Son yıllarda, hem Afrika’da aynı zamanda dünya genelinde Afrika sanatına olan alaka yine canlandı. Bu alaka kısmen Afrika sanatının dünya zamanı için öneminin giderek daha çok anlaşılmasından, kısmen de Afrika sanat eserlerinin güzelliğine ve işçiliğine olan artan takdirden meydana gelmektedir.

ABD’da Ortaçağ Sanatı

Amerikalar, Orta Yüzyıl süresince her biri kendine has sanatla alakalı geleneklere haiz oldukça muhtelif yerli kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Orta Yüzyıl Amerikan sanatının en dikkat cazibeli örneklerinden bazıları şunlardır:

Peru’nun Nazca Çölü’nde bulunan bir takım jeoglif olan Nazca Çizgileri’nin MS 500 ile 800 yılları aralığında yaratıldığı düşünülüyor. Çizgiler muhtelif hayvanları, bitkileri ve geometrik yöntemleri tasvir ediyor ve dini ya da törensel amaçlarla yaratıldığına inanılıyor.
Kabuk kağıda yazılmış kitaplardan oluşan Maya Kodeksleri, Maya kültürü ile alakalı en mühim data kaynakları arasındadır. Kodeksler, Maya zamanı, dini ve astronomisi ile alakalı varlıklı bilgiler ihtiva eder ve resimler ve çizimlerle güzelce resmedilmiştir.
Karmaşa bir takvimle oyulmuş büyük bir taş disk olan Aztek Takvim Taşı, Aztek sanatının en ikonik eserlerinden biridir. Takvim taşının 15. yüzyılın başlarında yaratıldığı düşünülüyor ve dini ve astronomik amaçlar için kullanıldığına inanılıyor.
13. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Cenup ABD’nın And Dağları’nda gelişen İnka İmparatorluğu, oldukça muhtelif güzel tekstiller, seramikler ve metal işçiliği üretti. İnka sanatı, kompleks tasarımları ve parlak renklerin kullanımıyla karakterize edilir.

İlgili Gönderiler  Amsterdam Zanaatkarları Hollanda Altın Çağı Atölyelerindeki Zanaatkarlığa Bir Bakış

Avrupalıların 15. yüzyılda ABD’ya varışı bölgenin sanatla alakalı gelenekleri üstünde derin bir tesir yarattı. Avrupalı ​​misyonerler ve sömürgeciler yeni sanatla alakalı stiller ve teknikler tanıttılar ve birçok yerli sanatçı Avrupa tarzında eserler üretmeye başladı. Sadece yerli sanatla alakalı gelenekler gelişmeye devam etti ve Avrupa ve yerli stilleri harmanlayan birçok sanat eseri yaratıldı.

Orta Yüzyıl’daki ABD sanatı, bölgenin varlıklı kültürel çeşitliliğinin bir kanıtıdır. Avrupalıların gelişinden ilkin ABD’da yaşayan insanların yaşamlarına ve inançlarına bir bakış sunan büyüleyici ve kompleks bir eserdir.

IX. Okyanusya’da Ortaçağ Sanatı

“Okyanusya” kavramı, Pasifik Okyanusu adalarını da içeren dünyanın engin bölgesini anlatım eder. Bu bölge, muhtelif kültürlere ve sanatla alakalı geleneklere ev sahipliği yapar ve Okyanusya’daki ortaçağ sanatı bu çeşitliliği yansıtır.

Okyanusya’daki ortaçağ sanatının en dikkat cazibeli örneklerinden bazıları içinde Avustralya’nın Aborijin halkının kaya sanatı, Yeni Zelanda’nın Maori halkının ahşap oymaları ve Tonga halkının tapa bez resimleri yer alır. Bu sanat eserlerinin tamamı varlıklı renkleri, kompleks tasarımları ve tinsel önemleriyle karakterize edilir.

Ortaçağ sanat hareketlerinin internasyonal tesiri Okyanusya sanatında belirgindir. Mesela, Avustralya’nın Aborijin halkının kaya sanatı, Hint ve Çin sanatının tesirinin kanıtlarını gösterirken, Yeni Zelanda’nın Maori halkının ahşap oymaları Polinezya sanatının tesirinin kanıtlarını gösterir.

Orta Yüzyıl’da Okyanusya’daki değişik kültürler içinde sanatla alakalı düşünce ve teknik alışverişi, bugün hala varlığını sürdüren eşi olmayan ve canlı bir sanatla alakalı geleneğin yaratılmasına destek oldu.
Sorular ve Cevaplar

S: Ortaçağ sanatı nelerdir?

A: Ortaçağ sanatı, 5. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar Avrupa’da üretilen sanattır.

S: Ortaçağ sanatının özellikleri nedir?

A: Ortaçağ sanatının karakteristik özellikleri dini temalar, altın ve öteki kıymetli metallerin kullanması ve sembolizme verilen önemdir.

S: Ortaçağ sanatına dair birtakım örnekler nedir?

A: Ortaçağ sanatının birtakım örnekleri içinde Bayeux Gobleni, Chartres Katedrali ve Wilton Diptiği yer alır.

Can Akbulut, Opbie.com’un kurucusu ve yazarıdır; teknoloji ve yaşam tarzı konularındaki derin bilgisiyle blogun içeriğini şekillendirir. Eğitim hayatında bilgisayar mühendisliği okumuş ve teknoloji dünyasına olan ilgisiyle profesyonel kariyerine yön vermiştir. Kendisinin günlük yaşamı ve deneyimleri üzerine yazdığı yazılar, okuyucularına değerli bilgiler sunarak, dijital dünyada iz bırakmayı amaçlamaktadır.

  • Toplam 149 Yazı
  • Toplam 0 Yorum
Benzer Yazılar

İmparatorluk Fildişi Bizans Eserlerindeki Karmaşık Oymalar Hakkında Kısa Bir Bilgi

Sanat Tarihi 10 saat önce

İçindekilerBizans fildişi oymalarıBizans fildişi oymalarının özellikleriBizans fildişi oymalarında kullanılan malzemelerBizans fildişi oymacılığında kullanılan tekniklerBizans fildişi oymalarının mevzusuII. Bizans fildişi oymalarıIII. Bizans fildişi oymalarının özellikleriIV. Bizans fildişi oymalarında kullanılan malzemelerV. Bizans fildişi oymacılığında kullanılan tekniklerVI. Bizans fildişi oymalarının mevzusuVII. Bizans fildişi oymalarının yeriBizans fildişi oymalarının önemiIX. Bizans fildişi oymalarının korunması Bizans fildişi oymaları, Bizans İmparatorluğu’nda 4. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar üretilen bir sanat eseri türüdür. Karmaşık tasarımları ve fildişi, altın ve gümüş şeklinde kıymetli malzemelerin kullanımıyla karakterize edilirler. Bizans fildişi oymaları, mukaddes emanetler, kitap kapakları ve mobilyalar şeklinde muhtelif nesneleri süslemek için kullanılırdı. Çoğu zaman dini sahneleri ya da figürleri tasvir ederler, sadece av sahneleri ya da hükümdar portreleri şeklinde seküler mevzuları da tasvir edebilirler. Bizans fildişi oymalarını kurmak için kullanılan teknikler fazlaca gelişmişti. Oymacılar karmaşa tasarımlarını kurmak için keski, oyuk ve törpü şeklinde muhtelif araçlar kullandılar. Çoğu zaman modellerden ya da şablonlardan çalıştılar ve ara ara oymalarına tafsilat eklemek için […]

Moğollar Güney Asya’da Sanat ve Kültürün Altın Çağı

Sanat Tarihi 2 hafta önce

İçindekilerBabür İmparatorluğuBabür İmparatorluğu yöneticileriBabür İmparatorluğu kültürüBabür İmparatorluğu mimarisiII. Babür İmparatorluğuIII. Babür İmparatorluğu yöneticileriIV. Babür İmparatorluğu kültürüV. Babür İmparatorluğu mimarisiVI. Babür İmparatorluğu ekonomisiBabür İmparatorluğu’nun düşüşüBabür İmparatorluğu mirasıIX. Popüler kültürde Babür İmparatorluğu Babür İmparatorluğu, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Güney Asya’nın büyük bir bölümünü yöneten kuvvetli bir hanedandı. 1526’da Timur’un soyundan gelen Babür tarafınca kuruldu. Babür İmparatorluğu, Büyük Ekber’in (1556-1605) hükümdarlığı döneminde zirveye ulaştı. Ekber, dini uyumu teşvik eden ve sanat ve bilimi destekleyen hoşgörülü bir hükümdardı. Ek olarak Babür İmparatorluğu’nu şimal Hindistan’ın çoğunu kapsayacak biçimde genişletti. Akbar’ın ölümünden sonrasında, Babür İmparatorluğu gerilemeye başladı. İmparatorluk, iç çatışmalar ve İngiliz Şark Hindistan Firması’nin yükselişiyle zayıfladı. 1857’de, İngiliz Şark Hindistan Firması, 1857 Hindistan İsyanı’nda Babürleri yendi. Babür İmparatorluğu 1858’de resmen kaldırıldı. Babür İmparatorluğu Babür İmparatorluğu, Timur’un soyundan gelen Babür tarafınca 1526’da kuruldu. Babür, Orta Asya’nın çoğunu fetheden bir Türk-Moğol harp ağasıydı. 1526’da Hindistan’ı işgal etti ve Panipat Muharebesi’nde Lodi hanedanını yendi. Babür, başkentini Agra’da […]

Kalıntılar ve Saygı Rönesans Dini Nesnelerinin Sanatsal Adanmışlığına Bir Bakış

Sanat Tarihi 1 ay önce

İçindekilerRelikar nelerdir?3. Değişik türde emanetler4. Reliquerlerde kullanılan malzemelerEmanetlerin önemiEmanetler ve Saygı: Rönesans Dini Nesnelerinde Sanatsal Bağlılık vii. Bir emanetin bakımı iyi mi yapılırReliquaries ile alakalı sual yanıt Emanetler ve Saygı: Rönesans Dini Nesnelerinde Sanatsal Bağlılık Relikar nelerdir? emanetler Değişik türde emanetler Reliklerde kullanılan malzemeler Emanetlerin önemi Bir emanetin bakımı iyi mi yapılır Bir emanet sandığı nereden satın alınır Reliquaries ile alakalı sual yanıt Kaynaklar Rönesans sanatı Rönesans, 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Avrupa’da gerçekleşen sanat içerikli ve kültürel bir tekrar doğuş dönemiydi. Büyük bir entelektüel ve sanat içerikli hareketliliğin yaşandığı bir dönemdi ve sanat, mimari, edebiyat ve müzik dahil olmak suretiyle birçok alanda yeni fikirlerin ve teknolojilerin ortaya çıkışına tanıklık etti. Dini sanat Dini sanat, kiliselerde ya da öteki ibadethanelerde kullanım benzer biçimde dini amaçlar için yaratılan sanattır. Fotoğraf, heykel, mozaik ve vitray pencereler dahil olmak suretiyle birçok şekil alabilir. Mukaddes emanet Bir emanet sandığı, bir aziz ya da başka […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele